En Son Yazılar
> Ferit Edgü | Baba – Oğul
BABA – OĞUL / I Baba, bu ne biçim hava, göz gözü görmüyor. Filizkıran fırtınası oğlum, hep böyle olur. Peki, yarın hava açar mı baba? Sanmıyorum oğlum. Peki, öbür gün, daha öbürsü gün, güneş çıkar mı? Çıkar oğlum, ama öyle yakınlarda değil. Peki, ben görür müyüm? Umarım görürsün oğlum. Bir soru sordum diye ağlama be...
> Seda Çakır Avunduk | Hayat Güzel
Hayat Güzel Ne zaman başladım mum yakmaya, hatırlamıyorum. Bizim evde mum elektrik kesilince yakılırdı. Uzundu, beyazdı, utangaçtı. Ses etmezdi melamin çay tabağına oturtulmanın sakilliğine. Babamın yediği haltı affettirebilmek için yaldızlı kağıtlara sarıp getirdiği gümüş şamdan boy gösterene kadar da korudu sakil duruşunu. Sonra o emektar çay tabağı usulca tel dolabındaki ücra köşesine döndü mecbur. Gümüş...
> Furkan Çolak | Gerçekleştiği Haliyle
GERÇEKLEŞTİĞİ HALİYLE 2a: Bir Olgu Sunumu Hayatı uzun zamandır bir çökelek. Sıvı içindeki bir tepkime sonucu dibe çöken çözünmez özdek. Bazı uzak sesler, çöktüğü dipte sarsıp dalgalandırıyor onu. Tek bir referans noktası var: Babasının ölümü. Babasının ölüm anı oldukça berrakken, sinyalcinin hareketlerini anımsayamıyor. Babasının çenesindeki son kasılmayla sinyalcinin yüzünü kıyaslamaya çalışıyor. Çenesi gevşeyip gözleri tek...
> Ferhat Özkan | Serin Bir Yaz Akşamında
Serin Bir Yaz Akşamında “Yine abartıyorsunuz,” dedi yaşlı öğretmen Mihail. “Bunu siz de biliyor olmalısınız,...
> Ozan Çınar | Samet
Samet Sabaha karşı korkuyla uyanıyor ve güvende olduğunu fark edene kadar üzerine örttüğü talaş parçalarının altında bekliyor. Çıktıktan sonra da kendine gelemeyip uzun uzun zemindeki şekillere bakıp dalıyor. Güneş pencerede yükselmeye başlayınca kısa bir titremeyle toparlanıp yola koyuluyor. Eşine az rastlanır büyüklükte bir kafeste yaşıyor Samet. Satıldığı dükkandan yalnızca büyük gözlü ve kahverengi olduğu için...
> Raskol’un Baltası’nda yeni: Bukalemun Manifesto. | Ahmet Güntan
“Nesiniz oğlum siz? Niye kendinizi teorik varlıklar gibi yaşıyorsunuz? Hayatta var mı düz çizgi? Yamulun biraz, yaklaşın birbirinize… Sokulun… Geçen gün biri bahçede beni bekleyen kedilerime bakıp Nasıl umut bağlamışlar sana dedi… Kedilerde umut diye bir şey yok, önce bunu öğrenin… Onlar dokunmak istedi mi gidiyor dokunuyor.” Ahmet Güntan’ın roman üçlemesi Bukalemun Manifesto.’yla tamamlanıyor. Önceki iki roman Olanlık. ve Tam o sırada.’nın tartışmaya...
> Raskol’un Baltası’nda yeni: Safa’dan Ferit Edgü’ye – Sanat Kaç Para?
SANAT KAÇ PARA? Peyami Safa’nın hiç anlaşamadığı anarşist yeğeni ressam Behçet Safa’nın Ferit Edgü’ye gönderdiği mektuplardan oluşan bir manifesto. Safa ve Ferit Edgü arasındaki pek bilinmeyen derin dostluğun da belgesi niteliğinde olan kitap, Safa’nın deyimiyle, bir Commedia Tragedia. Raskol’un Baltası editörü Burak Fidan, Safa’nın atölyesinde geçirdiği günlerin izlenimlerini kitabın sunusunda okurla paylaşıyor. Kitapta...
> Banu Özyürek: “Okurun hoşuna gitmek için sergilediğimiz bir performans olmasın edebiyat.” | Raskol’un Baltası Söyleşisi / İstanbul Edebiyat Evi
Banu Özyürek, 21 Eylül akşamı, İstanbul Edebiyat Evi’nde Burak Acar’ın sorularını yanıtladı. Söyleşinin ses kaydını aşağıdan dinleyebilirsiniz.
> Furkan Çolak | Hazretin Çağrısı
Elinde koçbaşları, sur önünde atları Timur Leng’in, diyelim ceplerine doldurabildiği kum kalacak ona yağmadan | Erkenden bitmişti sigarası, en eski taşlarının üstünde şehrin, oturuyordu. Ona İsmail deyin. Çünkü o bitirim bir öksüz, hor kullanılmış bir gemidir. Kaybolsa da güvenmiyor mu onu oradan çıkaracak define bulucuya? Üstelik yağmadan kalan kum üstünü örtmeye yetmeyecektir, ona sorarsanız hazine...
> Ozan Çınar | İfrit Söylemi
İfrit Söylemi Yazdıklarınızı onaylattığınız engizisyonun Kapısını tırmalayarak edindiğiniz kadife kutulu ev süsleri. Ağız birliğinin ve aynı kaba yaratmanın güveniyle Yobaz dil adamlarının dağıttıkları cennet tapuları. Okur odaklı hizmet sektörünüz, tatil köyü romanlarınız, Kadife ceketli duayenleriniz, yaratıcı yazarlık kursiyerlerinizle Gözlerinizi duyarlılığımıza dikmiş değer dileniyorsunuz. #KaybedeneYaranmaEdebiyatı #EtnisiteyeYaranmaEdebiyatı #VeganlaraYaranmaEdebiyatı#HayvanlaraYaranmaEdebiyatı #KadınlaraYaranmaEdebiyatı #EşcinsellereYaranmaEdebiyatı #EdebiyataYaranmaEdebiyatı #NeİstiyosaVerSiktirsinGitsinEdebiyatı Biz o çöplüğü tanımıyoruz çünkü yanlış...
> Fatma Nur Kaptanoğlu | Homologlar Evi
Bir öğleden sonra güneşi pencerende kırılıyor. Bir parçası masanın üzerinde. Masanın üzerinde ekranını silmeyi ertelediğin bilgisayarın ve gün ışığı, kırık. Çalışmak, bu aralar senin için külfet. Her zaman külfetti ama bu aralar daha çok. Sonsuza kadar uyuyabilmek düşüncesi seni heyecanlandırıyor ama her an uyanabilme ihtimalinin varlığıyla. Yoksa asla işine yaramaz. Bilgisayarını açıyorsun. Mail kutunda üç...
> Furkan Çolak, ilk öykü kitabı Yıldızsız, Katran Karası ile aramızda.
Öyle dinginleşilmiş ki, bütün olan biten bir çeşit ayna meditasyonu; sürekli kendine baktığın, kendini kırdığın, kendinden çaldığın bir haz alma evresi. Bir dönem bu. Ne zaman beklesem, işte teselliyi o türden anlarda arıyorum, bir iz arıyorum belki − dönüp çoktan geride kalmış ya da aynı senin gibi henüz hiç belirmemiş insanları yokluyor ve bir...