En Son Yazılar
> Lâle Müldür | Yıkıntı ve Gizem
Yıkıntı ve gizem… Yıkıntı ve gizem… Yıkıntı ve gizem dedim ona… Ne anlatıyor sana bu? Çaresizce boş boş baktı bana. Açtım sonra onun içini… Hayatında olmasından korktuğun en büyük şey nedir? Daldı sonra büyük düşüncelere. “Yıkıntı ve gizem” dedim. Yıkıntı ve gizem sonra. Nedir olacağından en korktuğunuz şey? Olsa yapışacağın yere, bir sürü gizem kapısının...
> İsmail Pelit | Ahmet Güntan’a Ölüm
İsmail Pelit’in henüz yayımlanmamış Ahmet Güntan’a Ölüm romanından bir bölüm: birinci parça: ‘mektup beklemenin uzayı’ mektup, modası geçmiş bir çalgıya benziyor ismail. şimdi bu çalgının sağlam görünmeyen tellerine seni düşünerek dokunuyorum. yok. çıkan sesler beğenilecek gibi değil. az önce dinlediğim cazla kulaklarımı çalkalıyorum. ruhumu seninkine hareket ettirecek güç müzikte, kelimeler feci çirkin. birkaç düzgün...
> Orçun Ünal | Sonsuzluk ve Bir An
I. Deney Doktor iki parmağı arasındaki ufak pembe hapı evirip çevirerek karşısındaki deneğe bir kez daha gösterdikten sonra, “Zaman yalnızca bir algı sorunudur,” dedi. Bir iki adım daha attı ve pencerenin önüne gelip durdu. Burnundan aşağı kaymış gözlüğünü orta parmağıyla düzeltti. Pencere camının ardındaki uçuruma takıldı gözleri. Boşlukla arasında hiçbir şey yoktu sanki. Belki de...
> Ozan Çınar | Yeterince Dinledik
Açlık Fiziği. Çöp Kalitesi. Esnaf Vicdanı. Korku Yönetimi. Kavga. Kir. Ortak esmerlik. Vahşet ve sefaletin kardeşliği. Sürpriz poşetler. Karton yataklar. İnşaat serinliği. Uyanmanın gururu. Parke taşlarının arasında genç yoncalar. Küçük kemik parçaları. Koyu renkli kırık şişeler. Çamurlu tırnaklarıyla ayaklar. İzler. Sokağa atılanlar. Sokağa doğanlar. Sokağa sığınanlar. Yol ortasında hayaller. Oyuncak kamyonun ipi. İpin ucunda şoför...
> Cengiz Bulut | Son Silinenler
Barmen ikinci Budweiser’ı önüme sürüyordu. Ona ertesi gün Partizan Belgrad maçına gideceğimi söyledim. Pek umursamadı. Montgomery Martini hazırlamaya uğraşırken kafasını kaldırıp müzikten hoşnut olup olmadığımı sordu. The The’dan Slow Emotion Replay çalıyordu, bayılırdım. Cevap olarak şarkıya eşlik etmeye başladım. Gülümseyip tekrar işine döndü. Tepeye monte edilmiş küçük televizyon ekranında bir La Liga maçı dönüyordu. Barcelona...
> Burak Fidan | Cazroman
Cazroman kendine benzemeye çalışır. Armoniyi esas alır. Enstrümanlarının çakımlarıyla beslenir. Bir dağılır bir toparlanır. Evde kalan ölür. Bildiğim tek Çingene atasözü 1. İçerden Lale’nin sesi geliyordu: “Buraaak! Kelebek vizesi çıktı, hiçbir yere gitmiyorsun” İyi ki yanımda Eda vardı. Bırak başkasını, kendime bile inandıramazdım. Mutfaktaydık. Çay servisi yapıyoruz. Gece Lale beni evden...
> Ümit Aksoy
Ümit Aksoy [İstanbul, 1981]. İstanbul’da doğdu, hâlâ orada yaşıyor. Her Şey Biraz Eksik, Otostop Hariç yazarın ilk romanı.
> Ümit Aksoy ilk kitabı Her Şey Biraz Eksik, Otostop Hariç’le Raskol’un Baltası’nda.
İnsan bazen bir fren sesine âşık olabilir; –mutluluk ve aşk ile bir kez daha– insan bazen bir fren sesine âşık olabilir. Otostop, aslında, “İşbu fren sesi”nden ibaret desem yalan olmaz. Daha doğrusu bu fren sesi; zamanı, mekânı, hali ikiye bölen bir merkez gibi. Bir dağın zirvesi. İki uzun ve dik yamacı birbirine bağlayan o bitimsiz...
> Banu Özyürek ilk kitabı Bir Günü Bitirme Sanatı’yla Raskol’un Baltası’nda.
Bir peruğun bu kadar büyütülebileceği kimin aklına gelir. Başlamıştı ve bitmiyordu şimdi. Bir keresinde merdivenlerden de böyle yuvarlanmıştım. Yine kendi dışıma çıkmıştım. Var olduğumu biliyor ama bu varlığa katiyen söz geçiremiyordum. Sahanlığa gelene kadar ne yaptıysam fayda etmemişti. Ne tuhaf, insan tüm o hareketi müthiş bir durağanlık içinde yaşıyor ve düşünmeye bile fırsat buluyor. Ben...
> Banu Özyürek
Banu Özyürek 1979’da İstanbul’da doğdu. Lise eğitimini Kabataş Erkek Lisesi’nde, lisans eğitimini Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü’nde tamamladı. Öyküleri; Sözcükler, Özgür Edebiyat ve Kültür Mafyası dergilerinde yayımlandı. Bir Günü Bitirme Sanatı ilk kitabı.
> “Haute Couture Dekadans: Yanlış Hamlet & Sahte Gropius” Öyküsü için Mini Sözlük
Orçun Ünal Dekadans ve Ölüm adlı kitabında yer alan “Haute Couture Dekadans: Yanlış Hamlet & Sahte Gropius” öyküsü için bir Mini Sözlük hazırladı. Tıklayıp okuyabilirsiniz.
> Ozan Çınar ikinci kitabı Yol Hiç Bitmeyecekmiş Gibi’de alçaklığını doğrularında saklayan insanların öykülerini anlatıyor.
Korkuyordun. Müşteri temsilcilerinin üzerinde yapacakları deneylerden ve şehirden uzak, otoparklı, site içi bir evde ölmekten korkuyordun. İnsanlar pencere pervazlarına koydukları son teknoloji çiviler sayesinde istenmeyen kuşlarından kurtulurlarken, sen evde hüzünlü otuzbirler besliyordun. Ormanın kralının aslında fil olduğunu bilmek gibi koyuyordu… Zorlaştırıyordu yani. Sevmeni zorlaştırıyordu, yaşamanı zorlaştırıyordu. Yol hiç bitmeyecekmiş gibi. Ozan Çınar, ilk kitabı Mazgalların Altında’yla kaybedecek hiçbir şeyi...