Söyleşi: Burak Fidan – Gülenay Börekçi
Romanın, hikâyenin nasıl yazılacağını öğrenmek için yaratıcı yazarlık kurslarına giden yazarları değil, içindeki kimyaya teslim olan cesareti aradığınızı yazmışsınız. Cesaret edebiyatta az rastlanır bir şey mi haline geldi? Sebepleri nedir?
Cesaret sadece edebiyatta değil her alanda önemini yitirdi, az rastlanır bir tavır oldu. Neden? Çünkü cesaretin yerine daha kullanılabilir, kabul gören ve hemen kazanca dönüşen başka bir eylem var: Girişimcilik. Bugün dünya sizden cesur değil, girişimci olmanızı istiyor ve girişimlerinizi bir cesaret örneği olarak karşılıyor. Hatta bu yüzden size ödüller veriyor. Bizim karşısında durduğumuz çoksatan kitapların yazarları cesur yazarlar değil girişimci yazarlardır, buna dikkat edin. Aslında bizim savunduğumuz edebiyatın temel ve ezeli hikâyesi. Bazı yazarlar vardır, hiçbir kuralı takmaz ama sonunda gününü anlatan en güzel hikayeyi yepyeni yaratıcı biçimlerde anlatır. Edebiyat aslında hiç ölmez, Seyhan Erözçelik’in şiir hakkında dediği gibi, o bir gulyabanidir. Bizler de Raskol’un Baltası olarak o gulyabaninin dostlarıyız, eh, bu da cesaret istemez mi sizce?