Son Yorumlar

    KİTAPLAR
    > Geçmişsiz Gelecek | Canan Tolon

    > Geçmişsiz Gelecek | Canan Tolon

    “Canan Tolon’ un kitabı son derece güçlü. Şaşırtıcı ve sarsıcı bir metnin yarattığı bir başkaldırı adeta. Yazının doğrudan, veya bir formu, bir rengi basitçe çağrıştırarak sürekli gönderme yaptığı bu metne eşlik eden desenler de çok güçlü. Şu açık ki, hoşgörüsüzlüğe karşı bir kitap bu. Farklı olanların, pek çok açıdan diğerlerinden ayrılanların hemen her yerde türlü...
    > Orhan Duru-Ölmeden Önce | Öldükten Sonra / Ferit Edgü

    > Orhan Duru-Ölmeden Önce | Öldükten Sonra / Ferit Edgü

    “O öldü. Bense onu düşlüyorum.” Ferit Edgü edebiyatımızda benzeri olmayan bir kitapla yazar dostu Orhan Duru’yla Raskol’un Baltası’nda buluşuyor. Ölüleri önemseyin, diye sesleniyor öte dünyadan Orhan Duru. Bir insan bir insan daha iki insan etmez, gene bir insan eder, diye yanıtlıyor Ferit Edgü. Bu kadar!   Orhan Duru – Ölmeden Önce | Öldükten Sonra Ferit...
    > Raskol’un Baltası’nda yeni: Bukalemun Manifesto. | Ahmet Güntan

    > Raskol’un Baltası’nda yeni: Bukalemun Manifesto. | Ahmet Güntan

    “Nesiniz oğlum siz? Niye kendinizi teorik varlıklar gibi yaşıyorsunuz? Hayatta var mı düz çizgi? Yamulun biraz, yaklaşın birbirinize… Sokulun… Geçen gün biri bahçede beni bekleyen kedilerime bakıp Nasıl umut bağlamışlar sana dedi… Kedilerde umut diye bir şey yok, önce bunu öğrenin… Onlar dokunmak istedi mi gidiyor dokunuyor.” Ahmet Güntan’ın roman üçlemesi Bukalemun Manifesto.’yla tamamlanıyor. Önceki iki roman Olanlık. ve Tam o sırada.’nın tartışmaya...
    > Raskol'un Baltası'nda yeni: Safa'dan Ferit Edgü'ye - Sanat Kaç Para?

    > Raskol’un Baltası’nda yeni: Safa’dan Ferit Edgü’ye – Sanat Kaç Para?

    SANAT KAÇ PARA? Peyami Safa’nın hiç anlaşamadığı anarşist yeğeni ressam Behçet Safa’nın Ferit Edgü’ye gönderdiği mektuplardan oluşan bir manifesto. Safa ve Ferit Edgü arasındaki pek bilinmeyen derin dostluğun da belgesi niteliğinde olan kitap, Safa’nın deyimiyle, bir Commedia Tragedia.   Raskol’un Baltası editörü Burak Fidan, Safa’nın atölyesinde geçirdiği günlerin izlenimlerini kitabın sunusunda okurla paylaşıyor.   Kitapta...
    > Furkan Çolak, ilk öykü kitabı Yıldızsız, Katran Karası ile aramızda.

    > Furkan Çolak, ilk öykü kitabı Yıldızsız, Katran Karası ile aramızda.

      Öyle dinginleşilmiş ki, bütün olan biten bir çeşit ayna meditasyonu; sürekli kendine baktığın, kendini kırdığın, kendinden çaldığın bir haz alma evresi. Bir dönem bu. Ne zaman beklesem, işte teselliyi o türden anlarda arıyorum, bir iz arıyorum belki − dönüp çoktan geride kalmış ya da aynı senin gibi henüz hiç belirmemiş insanları yokluyor ve bir...
    > Suat Kemal Angı. Dünyada Bir Yerde ile Raskol'un Baltası'nda.

    > Suat Kemal Angı. Dünyada Bir Yerde ile Raskol’un Baltası’nda.

    Çaylarımız gelmişti. Bir “Sobranie Classic” yaktım, sonra masanın diğer sakinlerine de tuttum, ikisi de reddetmedi. Çaylarımızla birlikte sigaralarımızı içerken, dünya denen bu acayip, anlaşılmaz ve zalim yerin, evrendeki, insana hayat, canlılık bahşeden tek yer olmaması gerektiğini düşündüm. Bu tuhaf düşünce aklıma nerden, nasıl geldi bilmiyorum. İnsan hayatının su kadar değerli olduğu, hiç bilmediğim yerler ve...
    > Fatma Nur Kaptanoğlu'nun ilk öykü kitabı Kaplumbağaların Ölümü Raskol'un Baltası'nda.

    > Fatma Nur Kaptanoğlu’nun ilk öykü kitabı Kaplumbağaların Ölümü Raskol’un Baltası’nda.

    Karnımda bir gıdıklanma. Parmaklarımın tişörtümün altına girmek için gösterdiği çabalar sonuçsuz. Şort lastiğim gevşek. Hem de o kadar gevşek ki içine üç tane ben sığar. Üç tane daha ben düşünüyorum. Kendinin zalimi üç tane daha ben. İyi ki şortlarımı dolduracak benler yok. İyi ki parmaklarım şort lastiğimin gevşekliğiyle oynamayı bırakıyor. Oynamayı bıraktığı gibi şortumun içinde...
    > Ozan Çınar'ın yeni öykü kitabı Yeterince Dinledik, Raskol'un Baltası'nda.

    > Ozan Çınar’ın yeni öykü kitabı Yeterince Dinledik, Raskol’un Baltası’nda.

    Peki ya filtreli fotoğraflarda gördüğümüz o hep mutlu yalnızlar ordusu bir gün bize karşı savaşırsa? Ben korkuyorum açıkçası. Bunca sahtekârlığın bir araya gelmesi ve mutsuzluğun yastık kılıflarının içine ötelenmesinden korkuyorum. Ölmüş madencilerin silinmemiş profil fotoğraflarından korkuyorum Sabri. Tıpkı yazdıklarını okuduğumda hissettiğim gibi, gerçeğin hep bir adım önde olmasından…   Ozan Çınar, herkes gittiğinde baş başa...
    > Seda Çakır ilk romanı Halbuki Sağır Bir Zangoç Kadar Kedersizdik'le Raskol'un Baltası'nda.

    > Seda Çakır ilk romanı Halbuki Sağır Bir Zangoç Kadar Kedersizdik’le Raskol’un Baltası’nda.

    Ben hep Fikret’e baktım. Sükûnetine. İyiliğine. O vakur duruşuna. Soğukkanlılığına. Zamanla, ömrüyle hiçbir derdi olmayışına. Her zaman sakin kalabilişine. Hep hayranlıkla. Sonrası malum. Tekrar inandım iyiliğe. Fikret’e inandım. Benim hayatım Fikret’ten ibaretti. Onu anlamaktan, izlemekten, sevmekten ibaretti. Bilmiyordum başka türlüsünü. Heves etmedim de öğrenmeye. Merak etmedim. Öyle yetti ki bana, yaşamak için başka hiçbir şeye,...
    > Ümit Aksoy ilk kitabı Her Şey Biraz Eksik, Otostop Hariç'le Raskol'un Baltası'nda.

    > Ümit Aksoy ilk kitabı Her Şey Biraz Eksik, Otostop Hariç’le Raskol’un Baltası’nda.

    İnsan bazen bir fren sesine âşık olabilir; –mutluluk ve aşk ile bir kez daha– insan bazen bir fren sesine âşık olabilir. Otostop, aslında, “İşbu fren sesi”nden ibaret desem yalan olmaz. Daha doğrusu bu fren sesi; zamanı, mekânı, hali ikiye bölen bir merkez gibi. Bir dağın zirvesi. İki uzun ve dik yamacı birbirine bağlayan o bitimsiz...
    > Banu Özyürek ilk kitabı Bir Günü Bitirme Sanatı'yla Raskol'un Baltası'nda.

    > Banu Özyürek ilk kitabı Bir Günü Bitirme Sanatı’yla Raskol’un Baltası’nda.

    Bir peruğun bu kadar büyütülebileceği kimin aklına gelir. Başlamıştı ve bitmiyordu şimdi. Bir keresinde merdivenlerden de böyle yuvarlanmıştım. Yine kendi dışıma çıkmıştım. Var olduğumu biliyor ama bu varlığa katiyen söz geçiremiyordum. Sahanlığa gelene kadar ne yaptıysam fayda etmemişti. Ne tuhaf, insan tüm o hareketi müthiş bir durağanlık içinde yaşıyor ve düşünmeye bile fırsat buluyor. Ben...
    > Ozan Çınar ikinci kitabı Yol Hiç Bitmeyecekmiş Gibi'de alçaklığını doğrularında saklayan insanların öykülerini anlatıyor.

    > Ozan Çınar ikinci kitabı Yol Hiç Bitmeyecekmiş Gibi’de alçaklığını doğrularında saklayan insanların öykülerini anlatıyor.

    Korkuyordun. Müşteri temsilcilerinin üzerinde yapacakları deneylerden ve şehirden uzak, otoparklı, site içi bir evde ölmekten korkuyordun. İnsanlar pencere pervazlarına koydukları son teknoloji çiviler sayesinde istenmeyen kuşlarından kurtulurlarken, sen evde hüzünlü otuzbirler besliyordun. Ormanın kralının aslında fil olduğunu bilmek gibi koyuyordu… Zorlaştırıyordu yani. Sevmeni zorlaştırıyordu, yaşamanı zorlaştırıyordu. Yol hiç bitmeyecekmiş gibi.   Ozan Çınar, ilk kitabı Mazgalların Altında’yla kaybedecek hiçbir şeyi...