Ben hep Fikret’e baktım. Sükûnetine. İyiliğine. O vakur duruşuna. Soğukkanlılığına. Zamanla, ömrüyle hiçbir derdi olmayışına. Her zaman sakin kalabilişine. Hep hayranlıkla.
Sonrası malum. Tekrar inandım iyiliğe. Fikret’e inandım. Benim hayatım Fikret’ten ibaretti. Onu anlamaktan, izlemekten, sevmekten ibaretti. Bilmiyordum başka türlüsünü. Heves etmedim de öğrenmeye. Merak etmedim. Öyle yetti ki bana, yaşamak için başka hiçbir şeye, kendime bile ihtiyacım kalmamıştı artık.
Şimdi siz söyleyin, ben bu adamın ölmesine nasıl izin vereyim?
Ölmüş insanların fotoğraflarından ilham alarak balmumundan suretler yapan Fikret.
Bir kurbağa, bir horoz, iki istavritle işlenmiş üç cinayetin faili Albertine.
Ölmeyi hak etmeyen Bahar.
Hiç hesapta olmayan kader birliğinin yarattığı bu üç kişilik aşk, iyi kalmakta diretenleri, hayat tedirgini çömezleri gerilim yüklü bir fay hattında yerle bir ediyor. Aşk, ayaklarınızın altından gerçeği çekip alırsa geriye ne kalır? Kim ne kadar gerçektir? Gerçek iyi midir? İyi kalmanın erdemi nedir?
Halbuki Sağır Bir Zangoç Kadar Kedersizdik, bir daha kimseyi öldürmemeye söz vermiş Seda Çakır’ın ilk romanı.
Halbuki Sağır Bir Zangoç Kadar Kedersizdik
Seda Çakır
Raskol’un Baltası 018
Roman 009
Etiket fiyatı: 17,00 TL (KDV dahil)
192 sayfa — 2. hamur — ciltsiz — 13,5 x 21 cm.
İstanbul, Temmuz 2017, 1. Basım.
ISBN: 978-605-67372-4-4
Kitap tasarımı: Ömer Ozan Erdoğan
Dizi Editörleri: Burak Fidan, Burak Acar
Editör: Burak Fidan